SÜTE DAİR 1/3 : ÇOCUĞUMA SÜT VERME !

SÜTE DAİR 1/3 : ÇOCUĞUMA SÜT VERME !

Helios 30 ay meme emdi. Calliope 31 aylı ve hala emmeye devam ediyor. İştahlı bir şekilde meme emen oğlumu görenler yorumlarını eksik etmiyordu: “Eee daha ne kadar emzirmeyi düşünüyorsun?”, “Bu gidişle evlenirken de emmeye devam edecek!”, “Ama artık memeden kesmen gerek, sonuçta bir gün keseceksin!”.  Yani herkes neredeyse 2 yaşına gelmiş ve yemek yiyen bir çocuğun artık süt içmesinin pek normal olmadığı kanısında. Ama aynı kişiler Helios’u elinde bir bardak ya da bir biberon sütle görse aynı tepkiyi vermezdi. Sonuçta etrafımızda genellikle inek sütü olmak koşuluyla, 2 yaşında da süt içen var, 60 ya da 80 yaşında da. Peki burdan ben insanların MEMEFOBİK olduğu sonucuna mı varmalıyım? Belli bir yaştan sonra memeden kesilecekse bir çocuk, bu büyüdüğü için yani artık süt içmeye ihtiyacı olmadığı içindir. Neden bir başka canlının sütünü içsin ki! Süt içmeye devam edecekse de annesi var zaten, neden bir başka canlının memelerini kullansın ki! Aaa ama pardon, tabiki gidip inekten direkt olarak emmiyor sütü, o halde bir sıkıntı yok. Diyorum ya, bizi memefobik etmişler haberimiz yok.

 

Süt içen yetişkinlere sorsam ‘neden süt içiyorsun’ diye, cevaplar çok farklı olabilir: Tadını seviyorum, doktorum içmelisin dedi, alışkanlık, kalsiyumu başka nereden alabilirim ki, iyi bir protein kaynağı… Ama asıl önemli olan bizim neden süt içtiğimiz değil, doğada sütün ne işe yaradığı. (Sahi siz neden içiyorsunuz? Bu yazıya bir yorum yapar mısınız lütfen?)

 

Yavrular (insan ya da hayvan) henüz gelişimlerini tamamlamadan doğarlar. Besinleri çiğneyebilmek için dişleri yoktur, her besini sindirebilmek için uygun enzimleri yoktur, kaliteli sindirim suyu üretilmez henüz, beyin gelişimi tamamlanmamıştır ve motor beceriler daha oluşmamıştır; çiğneme yetisi yoktur. Bebeğin tüm bu gelişimlerini tamamlaması için gerekli olan süre boyunca beslenebilmesi için süte ihtiyacı vardır. Ve içerisinde ihtiyacı olan makro ve (teoride) mikro besinlerin hepsi mevcuttur. Lakin bu ihtiyaç bir canlıdan diğerine değişir. Nasıl mı?  

 

Bu ihtiyaç bir canlıdan diğerine değişir. Nasıl mı? Büyüme hızlarına göre. Sütte makro besin olarak karbonhidrat (laktoz – süt şekeri), yağ (yağ asitleri) ve protein (whey yani peynir altı suyu ve kazein fraksiyonları) bulunur. İnsan sütünde hayvanların sütüne göre daha fazla laktoz bulunur çünkü bebeklerde ilk 1 senede en önemli gelişim beyindedir ve bunun için de karbonhidrat gereklidir. Hayvan sütlerinde ise insan sütünden çok daha fazla protein bulunur çünkü doğdukları zamanki kilolarını insanlardan çok daha kısa sürede ikiye katlarlar, yani boy ve kilo olarak insanlardan çok daha hızlı büyürler. Örnek vermek gerekirse; insan yavrusu 190, buzağı 47, oğlak 19, kuzu 10, köpek yavrusu 8, kedi yavrusu 7, tavşan yavrusu 6 günde kilosunu ikiye katlar. Sütlerde bulunan protein miktarına bakarsak; insan sütünde ortalama %1,6, inek sütünde %3,5, keçi sütünde %4,3, koyun sütünde %6,5, köpek sütünde %7,1, kedi sütünde %9,5 ve tavşan sütünde %14,4’tür. Peki insanlar başka bir hayvanın sütünü içerek büyümelerini hızlandırabilir mi? Hayır. O zaman bu tablodan ortaya çıkan şey şu; bu işte bir yanlışlık var! Bu kadar büyük büyüme faktörü (hem protein, hem hormon) olan sütleri biz kullanırsak, sağlığımızla ciddi ciddi oynamış oluruz. Ayrıca sütlerdeki proteinlerin amino asit (proteinin yapı taşı) yapıları da birbirinden farklıdır ve türün ihtiyacına uygun olarak oluşmuştur.

 

Kalsiyum da günümüzde sağlık sektörü ve medyada süt içmeye teşvik etmek için kullanılan önemli bir silah. Süt çok önemli bir kalsiyum kaynağı, hatta sanki tek kaynakmış gibi gösteriliyor. İnek sütünün çok iyi bir kalsiyum kaynağı olduğu aşikar. Fakat, insanlar bu kalsiyumu kullanamadıkları gibi, inek sütü içmek vücutlarından kalsiyum eksilmesine neden oluyor. Nasıl mı? Vücudumuzun her hücresi, her organı, her sıvısı belli bir pH değerine sahiptir. Genel olarak alkali bir ortama sahiptir, örneğin kanın pH seviyesi 7,3 -7.4 arasındadır. Eğer bu değer birazcık bile değiştiğinde ölümcül sonuçlara neden olabilir. Dolayısıyla vücut kendi asit-alkali dengesini sağlamak zorundadır. Besinler, toksinler veya stres nedeniyle vücut asitlenir. Bu aşamda, alkali mineraller kullanılarak denge sağlanır. Bu minerallerin başında da kalsiyum gelir. Ve kalsiyum deposu öncelikle kemiklerde, dişlerde bulunur. Yani söylenenin aksine, hayvansal süt ürünleri osteoporoza yani kemik erimesine karşı korumaz; tam tersi buna neden olur.

 

İnsanlar için uygun olan kendi sütüdür. Şimdi çok klişe bir söylemi yineleyeceğim: Doğada kendi sütü dışında başka bir canlının sütünü içen tek canlı biziz. Hiç bir kedinin gidip domuz sütü içtiği görülmüş müdür, ya da bir keçinin tavşan sütü içtiği? Klişe evet ama çok doğru ve aslında hiç unutulmaması gereken bir düşünce. Hayvanların aklına bile gelmez bu. Şimdi belki diyeceksiniz ki ‘İnsanlar hayvanlardan daha akıllı o yüzden onların aklına gelmiyor.’ Evet insanlar daha akıllı olabilir ama doğanın gereği böyle olduğu için hayvanlar başka bir türün sütünü içmez. Akılla falan alakası yok.

 

İnsanlar ilk defa 1793 yılında inek sütü içmiş. Underwood isimli bir adam, böyle bir deney yapmış. Çok kısa bir tarihi var yani süt mevzusunun. Peki ondan önce ne oluyordu? Anneler bebeklerini emziriyordu. Eğer bir problem varsa, o zaman da süt anneler devreye giriyordu. Kısacası inekler süt anneliğimizi yapar oldu, çocuklar da ömürleri boyu süt içer oldu, hem de hiç ihtiyaç yokken.

 

Peki buna rağmen hayvansal süt içilecekse, hangisi tercih edilmeli? Endüstriyel üretimde kullanılan ineklerin sütleri malesef insan sağlığı için büyük tehlike içeriyor. Üreticiler için sütün kalitesi değil, miktarı önem taşıyor. Dolayısıyla çok fazla süt üretebilmeleri için, yüksek proteinli besleniyor inekler. Bu da tabi ki sütlerinin normalden farklı olmasına neden oluyor Yine endüstriyel üretimde kullanılan inekler kapalı yerde, güneş görmeden, egzersiz yapmadan ve çok az ya da hiç ot yemeyerek yani kuru beslenerek yaşıyorlar. Bu nedenle inekler hastalanıyor, tüberküloza yakalanma riskleri artıyor; bu nedenle test oluyorlar, aşılanıyorlar ve sütleri bozuluyor.

Son yıllarda keçi sütü çok meşhur oldu. Anne sütüne en yakın süt deniyor. Halbuki inek sütünden bile daha fazla büyüme faktörü içeriyor. Ama keçi sütü inek sütünden daha temiz, çünkü keçiler ineklerden daha iyi besleniyor ve keçiler inekler kadar aşı olmuyor. Bu nedenle evet keçi sütü ve ürünleri en sağlıklısı. Bunu koyun ve inek sütü takip ediyor. Dünyada en sağlıklı ve en uzun süre yaşayan insanların bulunduğu 5 yerden biri Yunanistan’da Ikaria adası ve burada keçi sütü günlük beslenmenin bir parçası. Ama herhangi bir keçi sütü değil. Eğer nasıl bir süt olduğunu merak ediyorsanız, bir sonraki yazıda görüşürüz J

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Merci de renseigner votre identifiant ou votre adresse e-mail. Vous recevrez un e-mail contenant les instructions vous permettant de réinitialiser votre mot de passe. Lütfen kullanıcı adınızı veya email adresinizi girin. Kullanıcı şifrenizi nasıl değiştirebileceğinizi anlatan bir email gönderilecektir.